EVDEN KAÇMA
Bebeklikten itibaren insanlardaki birincil duygusal ihtiyaç GÜVEN duygusudur. Bunun sağlandığı yer de ev ortamıdır. Eğer evde bu güven duygusu yıkılmışsa benlikler, istekler, arzular ortaya çıkar ve bağımsızlık duyguları çatışır. Sınırlar ortadan kaybolur, sınırların zorlandığı durumda ev, aile ortamı bağlanılan liman olmaktan çıkar ve birey isteklerini arzularını başka bir yerde aramaya başlar.
Evden kaçma, daha çok bireysel nedenlere dayalı olarak ortaya çıkar ancak etkileri ve işleyiş süreci sosyolojik bir durumdur. Evden kaçan bireylerin büyük çoğunluğu gençlerdir. Peki neden risk grubu oluyor gençler? Çünkü gençler gerek ailesiyle gerek çevresiyle olan iletişimlerinde en çok çatışma yaşayan gruptur. Gençlerin çatışmalarla baş etme mekanizmaları zayıftır. Evden kaçan çocuk/genç yaşadığı sorunlar ile sağlıklı bir şekilde başa çıkamamıştır, evden kaçtığında ne tür zorluklarla karşılaşacağını tahmin edemez. Evden kaçmanın çözüm olmadığını bilemez. Genellikle evden kaçan birini tanıyordur veya sokakta yaşamak ile ilgili bir takım gerçek dışı hayalleri vardır.
Kişi, yaşadığı çatışmalar sonucu ortaya çıkan gerilim ve kaygılardan kaçmak isteyecektir. Eğer çatışmalar aile içinde yaşanıyorsa bu sefer evden kaçma eğilimi gösterecektir. Evden kaçmanın birçok nedeni vardır. Popüler kültürün etkisi, bazı psikiyatrik hastalıkların etkileri, madde kullanımı(maddeye ulaşabilmek salt evden kaçma nedeni olabilmekte),dağılmış ailelerin çocuklarında otorite - figür eksikliği, okul başarısızlığı, anne-baba tarafından ihmal edilme ya da reddedilme, anne baba olmanın sorumluluğunu yerine getirmeme gibi nedenlerden kaynaklanır. Evden kaçan çocukların çoğu sosyo-ekonomik seviyesi düşük mutsuz ailelerden gelmektedir.
Tüm bunlara baktığımızda güçsüz, savunmaları zayıf ve istismara açık bireyler ortaya çıkmaktadır. Genelde bu tür çocuk ve gençlerin suça eğilimleri de yüksektir. Suça eğilimde evden kaçma davranışı arasında sıkı bir ilişki vardır. Yapılan araştırmalarda suç işleyen çocukların geçmişinde evden kaçma hikayeleri saptanmıştır. Yine geçmiş yıllarda Türkiye genelinde yapılan araştırma sonucunda 7 -14 yaş arası çocuk ve gençlerde evden kaçma girişimi %22 olarak saptanmıştır.
Evden kaçma aile tutumlarıyla birebir ilişkilidir. Bu nedenle çocuğun evden kaçmaması için aile; Çocuğunu koşulsuz bir şekilde kabul edip sevmelidir. Huzurlu ve güvenli bir ev ortamı sağlamalıdır. Ondan yapamayacağı şeyler istememelidir, yüksek beklentilerde bulunmamalıdır. Psikolojik ya da fiziksel şiddet asla uygulamamalıdır. Çocuğu bir birey olarak kabul edip yargılamadan, suçlamadan dinlemeye ve anlamaya çalışmalıdır, bu yaklaşım onun aileye olan bağlılığını arttırır. Zararlı alışkanlıklar ve madde kullanımı konusunda çocuklar ve gençler bilgilendirilmelidir.
Sınıfınızda evden kaçan öğrenciniz varsa yukarıdaki bilgiler ışığında aileye rehberlik edin daha profesyonel yardım için ise aileyi varsa okul rehber öğretmenine yoksa il/ilçenizde Rehberlik ve Araştırma Merkezine ya da psikolog /psikiyatriste yönlendirebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder